Kamil Süren

ANILARLA DOLU BİR MESLEK HAYATININ İÇİNDE DOLU DOLU YAŞAMIŞ BİRİ OLAN NAMI DEĞER NACİ BABA, DİĞER ADIYLA NACİ AKDAĞ BUHARLI TREN İLE GEÇEN ÖMRÜNÜN 52 YILININ ANILARINDAN BİRİNİ BİZLERLE PAYLAŞTI.

1408 Sefer Sayılı Tren:

Yıl 1986 Aylardan Haziran 1408 Sefer Sayılı Pamukkale Ekspresi (Eğirdir, Isparta, Burdur ) Bağlantısı 57023 Makina. Isparta ya Geldikten sonra Hareket Etmeden önce Türkçesi iyi Slovenya lı Bir kişi Genel Müdürlükten Aldığı izin Belgesini Gösterip 2/3 istasyon Makinada Seyahat etmek istediğini söyledi izin verdim geldi. Ispartadan hareket ettik. Aşağı yukarı aynı saatlere denk geldiği için Ateşçim Yemekleri üzerinde ısıtacağımız Telle bağlı Selet'i ( Rayla Travers arasına konulan Demir.) ocağa salladı.Bu arada Çantamızdan Çıkardığı Kuru Fasulye pilavı ve diğer yemekleri çıkarıp ısınan Seletin üzerine koyup ısınmaya bıraktı ocaktan küreğin ucu ile aldığı közün üzerinde kuru biberi de üttükten sonra yemeğin üzerine ufaladı.Bu arada Tenderin sağ taraf yağ dolapları üzerine gazete kağıdını serip sofra yaptı. Benim çantamda mutlaka misafir için taşıdığım yedek kaşık çatalıda çıkardım. Şimdiki gibi Havlu kağıt yok 7003 nolu telgraf kağıtları pecetemiz . Kaşığı Çatalı Telgraf kağıdından pecetemize sardık. Yemekler ısındı. Bu arada Bozanönü istasyonundan hareket etmiştik Ben karşıdaki Senirce Köyü Minaresinden yanacak ışığa bakıyorum ve yandı Buyurun dedim İftarımızı da açmış olduk. Hızlı bir şekilde Bacadan çıkan küçük Kurum dediğimiz kömür parçaları ağzımızda gıcırdayarak yemeklerimizi yedik, üzerine de Çantamızdan çıkan kirazları.Bu sırada Gümüsgün istasyonuna gelmiştik bile. Burdur dan gelen Vagon arkamıza bağlanıncaya kadar Ateşçime Sen Dört Büyüklere ( Motris,kompliman biyeller ve kors patenler ) yağla bende Hava pompasını yağlayıp çayı demleyeyim dedim. O hemen telin ucunda sıkı sarılmış yağlı üstüpten yapılan Meşale yi ateşlediği gibi indi Bende Hava pompasını yağlayıp Geldim ve Matarayı ocağa salladım Çayı Demleyip Matarayı kazanın üzerine astım. Çayımızı Keçiborlu Tülüboğazı Rampasından sallanınca içecektik. Rampadan sallanınca Ateşçim Cam kavanozdan bardaklara çayımızı koydu Çaylarımızı içerken Misafirim Siz Dedi Dünyanın Cennetinde yaşıyorsunuz çok kutsal bir görev yapıyorsunuz Ben Dünyanın En Lüks Bir Lokantasına gitsem böyle güzel ve lezzetli bir yemek yiyemezdim Benim şu anki Mutlulugumu hiç bir kelime ile Anlatamam bana böyle bir Mutluluk yaşattığınız için ve  Misafirperverliğiniz için Size ne kadar Teşekkür etsem Azdır dedi. Ben çaylarımızı yudumlarken En çok sevdiğim şeylerden Karşı Köylere ve Yörük Çadırlarına Efkarlı ve uzun Bir Düdük çalıp selamladım . SELAM OLSUN TÜM DOSTLARIMA DEMİRYOLU CAMİASİNA DEMİRYOLU SEVDALILARINA...Naci Akdağ...