www.ocianews.com/ bedava bahis bahis siteleri

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yeni ittifaktan yeni devlete mi?

İktidar, Ortadoğu’daki Türk, Kürt, Arap ittifakına içeride AKP, MHP ve DEM’in eşlik etmesini istiyor. Devletin kodları dâhil her şeyi değiştirmeye hazır. ABD desteğiyle, tepedeki ittifakı çözmüş görünse de Ortadoğululaşmaya karşı duran yüzde 80’lik halk muhalefeti var. İktidarın açmazı da burası.

Yeni ittifaktan yeni devlete mi?

PKK, 40 yılı aşkın süredir sürdürdüğü silahlı mücadeleyi sembolik bir törenle tüm dünyaya duyurarak bıraktığını ilan etti. Ardından Erdoğan’ın “müjdesi” geldi. Ancak bu müjde ne Kürt sorununun çözümüne ne de ülkede atılması gereken demokratik adımlara dairdi. Görüntüler ajanslara servis edilir edilmez Erdoğan ve Bahçeli, silah bırakma sürecinden ne murat ettiklerini açıkça ifade ettiler.

Erdoğan, Ortadoğu’da Türk, Kürt ve Arap ittifakı döneminin başladığını duyurduğu konuşmasında, ülkede de bu sürecin AKP, MHP ve DEM’in birlikte yürüteceği bir ittifakla sürdürüleceğini ilan etti. Bugünden geriye doğru bakıldığında, geçen 15 ayda sürecin ABD eliyle nasıl inşa edildiği net biçimde görülüyor. Bahçeli, Öcalan ve Erdoğan bu sürecin görünen yüzleri olsa da, arka planda daha güçlü bir figürün varlığını iktidar bile saklamıyor. Cumhur İttifakı sözcülerinin her fırsatta Trump’a övgüler dizmesi ve aralarındaki uyumu vurgulamaları boşuna değil.

İSTİKAMET DEĞİŞİYOR

ABD’li yöneticiler yaklaşık 30 yıldır benzer ifadelerle Türkiye’ye yeni bir yön vermeye çalışıyorlar. Bu yön, Cumhuriyet’i kuranların hedeflediği Batı medeniyetinin tam zıttında yer alıyor. Yüzünü Ortadoğu’ya çeviren, geleceğini orada kuran bir Türkiye arzuları var. Elbette ABD ve İsrail çıkarlarının korunması gerektiğini söylemeye bile gerek yok.

Ecevit hükümetinin devrilip AKP’nin iktidara getirilmesiyle sürecin nasıl hızlandığına hepimiz tanık olduk. 1 Mart tezkeresinden BOP’a kadar, bu projeye en büyük iştahla yaklaşanlar siyasal İslamcılar oldu.Irak, Libya ve Suriye gibi engeller Ankara’nın da yardımıyla ortadan kaldırılınca, ABD-İsrail projesinin önünde hiçbir engel kalmadı. Erdoğan-Bahçeli liderliğinde devam eden Saray rejiminin bu projeye çoktan dahil olduğunu artık açıkça görebiliyoruz. Buradaki eksik halka olan Kürtler, Öcalan üzerinden sürece dâhil edilecekti. Nitekim öyle de oldu.

Görünen o ki Erdoğan ve Bahçeli, tüm güçleriyle ülkenin rotasını Ortadoğu’ya çevirmeye çalışacaklar. Bu yönelim, tek adam rejiminin stratejik hattını oluşturmuş durumda. Erdoğan, Dışişleri Bakanı Fidan ya da MİT Başkanı Kalın’ın Ortadoğu dışında neredeyse hiçbir konuda konuşmaması, yalnızca bölgenin sıcak olmasıyla açıklanamaz.

Gazze ve İran gibi konularda, müttefiklerle yol kazası yaşamamak için önceki dönemlere kıyasla daha ihtiyatlı davrandıkları gözleniyor. Suriye’deki gelişmelere bile dahil olurken, son derece temkinli hareket edip ABD Büyükelçisi Barrack’tan yardım alıyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI